Davut Güloğlu – Gülizar

Gün doğmadan uyanırlar Girişirler kaşık kaşık çorbaya Toplanırlar yol boyunda Çoluk çocuk genç ihtiyar tarlaya Sıra sıra motorlarda Ellerinde çapa kürek kolay gele Kaz toprağı at gübreyi Biç bugdayı ek pancan hani para Terler akar vücudundan o Allahın sıcağında Senin resmin yok gazetede Her mevsimin yeni savaş Biri bitmez biri başlar Bu gece de yoksun…

bir yuzume bakti bir boyun buktu sevginin zehrini gonlume atti kalbime takti mademki sonunda ayrilik vardi neden beni buldu beni aglatti beni sizlatti karardi benim dunyam feryadimi duysana kayboldum bir mechul de ellerimden tutsana senin ki sevgi degil senin ki ask degil senin ki gonul oyunu su halime baksana sen degil misin beni terk eden…

It’s now three o’clock in the morning The door knot turns and you tiptoe to bed You think you’re sneakin’ in you should know better I know exactly what goes on inside your head You’ve been with the boys so you’ll tell me It’s a lie because I know right where you’ve been I followed…

gözlerin şen çoçuk sesleri açıyor gözlerin yelkeninim fenerleri bir sana titriyor gönüllü yaprağım ellerim bir seni terliyor sana içlensin şimdi o melekler sende dursun akrep ve yelkovan içimdeki en açı suların bile şimdi bir tadı var uykular masal uykular sapsarı şimdi güz yüzünün en güzel yanı ay gümüş geceler şarkılarda mey ahh tenimle konuşur tenim…

I tell you everything And I hope that you won’t tell on me And I’d give you anything And I know that you won’t tell on me Pee-girl gets the belt It only makes me cry And all your milk is sour And I can only cry And I can only cower And I can…

Belkide bir gün sürmez bile Gel yinede gel bu gece Belkide düşerim dilden dile Sev yinede sev bu gece Belkide yarın gideceksin Gel yinede gel bu gece Gönlümü yıkıp geçeceksin Sev yinede sev bu gece Her ihaneti her kıyameti Bile bile göze alışım Aşka çare yok başka çare yok Yaşanmalı bu aşk mutlaka Aşka çare…