Ahmet Yılmaz – Askerler

Hüseynik”ten çiktim seher yoluna Can agrisi tesir etti koluma Yaradanim merhamet et kuluna Yazik oldu yazik su genç ömrüme Bilmem su felegin bana cevri ne Telgrafin direkleri sayilmaz Atik hanim baygin düstü ayilmaz Böyle canlar tenesire koyulmaz Yazik oldu yazik su genç ömrüme Bilmem su felegin bana cevri ne Lütfü gelsin telgrafin basina Bir tel…

One two one two three one go four two They’re angels on my shoulder and I would kill them if I could. B-B-B-because I have the greatest dream that I’ve ever had And they’re laughing, oh they’re laughing at me And It’s a great idea to settle scores when We’re sorry it’s just a joke…

Should auld acquaintance be forgot And never brought to mind? Should auld acquaintance be forgot And days of auld lang syne? For auld lang syne, my dear For auld lang syne We’ll take a cup of kindness, yet For auld lang syne

Belki bu hikayenin sonu Belli bize gerek yok Sakladim hep sevgimi Bilirsin ask geçer Simdi içimde tek senin Yasattigim tatli bir his var Yine pesimde düslerim Görünmeyen eski bir iz ask Bir an gelir içimdeki Isik söner neden bilmem Tutar beni içimdeki Gülümseyen yüzün

If you find a better place to live To drive away the thieves and to conceal Be sure to bring your yellow coat to wear For you know it always rains over there Awaken from your sleep, profound and deep Troubles make you regret the words you read There are letters written underneath your door…

Baktim gurbet daglarina Bahar gelmis baglarina Uzun uzun yollarina Cicek acmis zamaninda Yaslar doldu gözlerime Care varmi hasretime İsyan etsem kaderime Gün gecmeden zamaninda Yazan yazmis kaderimi Eller almis sevdigimi Kimse bilmez dertlerimi Care gelmez zamaninda Gitti gelmez mutlu günler Hayal oldu gercek sözler Yola bakan nemli gözler Gelsin yarim zamaninda