Yeni Türkü – İpek’in Yolculuğu

evlerinin önünde pınarlar harlar hatçam çıkmış pencereye ay gibi parlar ben hatça’yı yitirdim de dumanalı dağlar gözlerimin pınarları durmadan çağlar ovalara duman çökmüş göremedin mi a kız kendi saçını öremedin mi alçaklara karlar yağmış yükseklere buz gel sarılalım gaçalım ince belli kız denizin dibinde hatçam demirden evler ak gerdanın altında da çiftedir benler o kınalı…

Karavanaya Vurdular Yüzbaşılar Darıldılar Darılmayın Yüzbaşılar Ali Paşa’yı Vurdular Üç Atım Var, Biri Binek Aradaşlar Kalın Gidek Ali Paşa’yı Vurdular Yavrusuna Haber Edek Paşa Giyer İki Kürkü Biri Samur Biri Tilki Ali Paşa’yı Vurdular Harap Oldu Malı Mülkü Arpa Ektim, Biçemedim Bir Düş Gördüm,Seçemedim Alışmışım Soğuk Suya Issı Sular İçemedim

Aşağıdan gelen Telli turnalar İçinizde telli turnam Yok benim Yarenden yoldaştan Soran olursa Gene sol böğrümden Deldi ok beni Gidiyorum ama Ol benzim soluk Ciğerime od düştü Yanıktır yanık Ölüm Allah emri Zalim ayrılık Hangine yanayım Derdim çok benim

Duyuramam sesimi Ne yerin ne yurdun belli Bir ömür yaşadım bir gecede Ne adın ne sanın belli Biraz ötemde dururken Sanki ulaşılmaz gibiydin Gözlerin değince gözlerime Bir anda delirdim Ah ne güzeldin Yüreğim darda gel Hevesim olda gel Beni bir kez öpmek için gel Geceme dolda gel Rüyama gir de gel Ah sevişmek için gel…

Sabahın seherinde ötüyor kuşlar Balınan yoğrulmuş o sırma saçlar Kudretten çekilmiş karadır kaşlar İşte bu gönlümün cananı geldi Seher vakti keklik çıkar kabana Salladıkça püskül değer tabana Korkarım sevdiğim vara tabana İşte bu gönlümün cananı geldi

Çırpınıyor yorgun kalbim Boğazımda düğümleniyor Aldığım her nefes Nerdeyse boğulacağım Aşka hiç zaman yok Gel otur şöyle yanıma Belki de bir dokunuş Her şeyi kurtaracak Varsın geçsin hayat Sen bana bir şarkı söyle Artık tüm umudum sende anla Her an içime düşen Şu korku parçalanır Belki dönüşür bir gün aşka Şarkı söyle geceler siyah Geceler…