İbrahim Tatlıses – Sevde Gör

Eğin Dedikleri De Gurban Küçük Bir Şehir Ölem Ölem Ana Ben yetimem Nedem Kurban Çekemem Kahrı Yediğim İçtiğim De Kurban Ağuyla Zehir Ölem Ölem Dön gel Yavrum dön gel Canım Eğin’li Misin Sılaya dönmeye kurban Yeminli Misin Eğin viran olmuş aman Baykuşlar öter ölem ölem Diken olan yerde kurban Güller mi biter Benim bu derdime…

Kara kış gelmeden bir kar başladı Sılada nazlı yar beni boşladı Bu dert benim yüreğime işledi Yar kapandı yolarım gelemem gayrı Örtüldü mezarım gelemem gayrı Gözlerimin yaşı oldu bir ırmak Bana haram oldu bu elde durmak Ne müşkülmüş nazlı yardan ayrılmak Yar kapandı yolarım gelemem gayrı Örtüldü mezarım gelemem gayrı

Nerde nerde nerde Bilir misin özlediklerin Sende sende sende Bütün istediklerin Yeşil bir tek dalım yokken Bir damla yağmur yazmazken Çiçek çiçek içim dışım Ne oldu bana böyle birden İçimdeki bir his beni benden aldı Beni sana getirdi İçimdeki bir his beni yanıltmadı İnan eskisi gibi İçimdeki bir his beni benden aldı Beni sana getirdi…

allahıma şükür aşk bizde artık koruyor bizi melekler bu iş tamam artık tıkırında tıkırında gönül işlerimiz tıkırında seni sevdim emek verdim bütün yükler olsun omuzumda yay gibi o yılan gibi o son sürat hızla koşan tay gibi o yay gibi o yılan gibi o kadehinde duran bir şarap gibi o

(Chante Moore / James Harris III / Terry Lewis) I don’t need anything, ’cause when I’m close to you, something happens to me. Well, it doesn’t take, candlelight, baby, and it doesn’t take, romantic music, no, the flowers you bring, make me smile but oh baby, I don’t need the violins, as the moon shines…

There’s a time and a place for everything so let’s pretend we’re not blue There’s a time and a place for everything someday our dreams will come true They say that just before the dawn the night is as black as can be There’s a time and a place for everything and someday your place…