(Kristyn Osborn/Marcus Hummon)
Tonedeaf…Tonedeaf
You say you’re gunshy-y
I-I say you’re spineless
You think you’re pensive
I think you
(Kristyn Osborn/Marcus Hummon)
Tonedeaf…Tonedeaf
You say you’re gunshy-y
I-I say you’re spineless
You think you’re pensive
I think you
Şarkı enstrümantal olduğu için şarkı sözü bulunmamaktadır.
Gözlerin nemli nemli Başını hiç öne eğme Ayrılık onur değilki Benim için üzülme Bundan sonra adını kırk yılda bir anarım Sende kaybettiğimi başkasında ararım Benim için üzülme benim için üzülme Sevgim yaşamaz hiç Bağlamak bana düşer Bir ömür harab oldu Ağlamak bana düşer Bundan sonra adını kırk yılda bir anarım Sende kaybettiğimi başkasında ararım Benim…
İlkbahara bekle beni demiştin Hiç mi orda kış baharı bulmuyor? Düşlerin mi yoksa sen mi değiştin? Ayrılıktan aşka sıra gelmiyor Okyanus mu iki şehrin arası? Kaç saatlik yol ki şunun şurası? O verdiğin ümitlerin süresi Her nedense bitmek nedir bilmiyor Gün kavuştu, ikindiye vakit dar Bir öpüşten, dokunuştan ne çıkar? Güzelliğin aşkın kadar aşikâr; Mazeretin…
Aynı mahallede doğduk, oynadık, güldük Aynı sınıflarda okuduk, büyüdük Aşklarımız oldu birlikte nefretlerimiz Bir çok şeye birlikte sevindik üzüldük Şu takımın renklerine sevdalandık Bu parti kazanır mı diye umutlandık Enflasyon canavarı belimizi büktü hep İktidar mı cete, cete mi iktidar bilemedik Hadi gel şimdi içelim dostum İçip içip kendimize gelelim dostum Bedelini ödediğimiz zaferler yaşadık…
Bahar gelince ben böyle olurum Sarhoşum sarhoşum Bütün içkiler benden bu gece Mutluyum mutluyum Seni buldum bırakmam bir daha Bırakmam geçip giden Baharla Çiçekler bir gün solacak ama Hayat bizim bak bundan sonra Elin elimde, kolum ince belinde Okudum aşkı o güzel gözlerinde Aşkın şarkısı senin tatlı sesinde Sen yalnız benimsin ve ben senle Doymam…
Oniki kisi saydım, Üç de sokak köpeği saydım, Üsümüs, Biri disi. Yağmur yağıyordu, Soğuk bir rüzgar esiyordu Üsküdar Meydanı’nda, Hersey ıpıslaktı. Saat geceyarısını çoktan geçmisti, Saat geceyarısını çoktan geçmisti, Ezan okunurken elli hoparlörden, Yani gün ısırken birden, Gökgürültüsüne benzer bir sesle otobüs geldi Oniki kisiydik, itistik, didistik, apar topar bindik. Sefer tasları tasıyorlardı, vardiyacıydılar. Hersey…