Karafilsin kararın yok
Gonca gülsün timarın yok
Ben sana gönül vereli
Hiç bir şeyden haberin yok
Bakırcının bakırları
Bülbül gibi çakırları
İki yiğit bir kız için
Mahkemede yatarlar
Karafilsin kararın yok
Gonca gülsün timarın yok
Ben sana gönül vereli
Hiç bir şeyden haberin yok
Bakırcının bakırları
Bülbül gibi çakırları
İki yiğit bir kız için
Mahkemede yatarlar
Tutuk bulutlar arasında duran yağmur damlası, ben olanların karmasıyım, kafiyeler atlasım. Bütün yılanlar ortasında tek başına kalması, okyanuslar ortasında güveniceğin tek atlasım. İstanbul’un martısıyım,aptalın akıllısı.. Matematiğin artısıyım,adaletin tartısı.. Kış gününde atkısıyım efkarın da şarkısı.. Çünkü bende kafiyenin gelmez ardı arkası! İtlerin pis olması,kemikte bende aslanım ve azrailim geldiğinde ölmemin umulması. Üçüncü kürün ikinci günü gözlerin…
War between one Supporting temptation Relentless conclusive seduction MOving faster, fucked up tormented Poverty bites, but comes in second Needing now to Taste the magic, with slave mentality Blistering from self inflicted madness Accusation, trusting non one Intolerant, sick of the bullshit Cruising disgusted Down roads of the fallen Vulnerable, alluring a higher plain Wounds…
Yakarım ona bir seher türküsü, Dözleri zaten deniz deniz kokusu, İkimizin yerinede ben severim, Odur sevdamın batısı doğusu, İkimizin yerinede ben severim, Odur sevdamın batısı doğusu, Aşk olsun Aşk olsun, Şu alemde hep aşk olsun, Şu alemde hep aşk olsun, O güzel de beni sevsin, Gönlümdeki şu taht dolsun, Gönlümdeki şu taht dolsun, Bir gülüşü…
Bilmem feleğin kastı ne Dert verir dert üstüne Takatım yok gam yüküne Derdim çoktur dermanım yoktur Ben ölürsem gurbet elde Ağlayacak kimsem yoktur Aman aman halim yaman Hiç güler mi dertli olan Çek elin doktor yaramdan Ben dertli doğdum anamdan Kurtuluş yok bu yaradan Derdim çoktur dermanım yoktur Ben ölürsem gurbet elde Ağlayacak kimsem yoktur…
I feel so bad I’ve got a worried mind I’m so lonesome all the time Since I left my baby behind on Blue Bayou Saving nickels and saving dimes working till the sun don’t shine Looking forward to happier times on Blue Bayou I’m going back some day come what may to Blue Bayou Where…
ruhidir benim adim hiç çıkamam evimden dostlar uydururum hayali mutluyumdur bu yüzden bir çiçek dürbününden insanlara bakarken bir gün bir istasyon gördüm trenleri geciken yolcular ellerinde tek gidişlik bir bilet henüz bilmeselerde hayat bundan ibaret istasyon insanları burdalar tesadüfen aynı rüyayı görüp ayrı yerlere giden eskiden çok eskiden ben daha çok küçükken henüz cennet plajı…