Hasret Gültekin – Bu Bir Sevdadır Sevdiğim

Sabaha Kadar Üşüyorum dedin gittin baktım buzlar üstünde kayıyorsun Abim canım ciğerim dediklerinin üzerine sayıyorsun Sıkıyorsa çık killa karşısına killa karşısında konuş killa kayar Çünkü killa hakan hardcore 36 ayar Boyanmış gözlerin bürünmüş toprağın kokusunu alamaz olmuşum İçimde cinfikir şeytan olup dolmuşum Ama killa ordusu aydın karanlığa ateşten melek Senin gibiler yok bu orduda kardeş…

(Phillips, Lee, Kaballero) Well it’s a chilly chilly evening and you’re burning with desire Get it up, get it up, get it up and go I’ve been doin calestenics just to try to get in shape now Get it up, get it up, get it up and go The set is on and I’m watching…

Dert bende derman sende Aşk bende ferman sende Öldüren güldüren Her gün ağlatan kalp sende Mevsimler gelip geçsede Aşk beni bendem etsede Dünyada hayat bitsede Yine ölümsüz aşk bende İstemem ayrılık boynumu büksün İstemem aşkıma leke sürülsün Ben rüyamda bile yalnız seni sevdim İstemem baharda yaprak dökülsün Aşkın alevse hasterin bir kor Senin yokluğunu kalbime…

And now my friends you’ve asked me what makes me sad and still And why my brow is darkened like the clouds upon the hill Run in your ponies closer and I’ll tell to you my tale Of Utah Carol my partner and his last ride on the trail We rode the range together and…

Sana olan sevgimin bir eşi yok gibiydi Yenilmeyen gururum yalnız sana yenildi Ne o tatlı sözlere ne o yalan gözlere Aldanırım zannetme ben o ben değilim şimdi Neden aradın beni aklın başınamı geldi Çektiğim dertlerim al senin olsun hepsi Sevinçler neşeler hepsi benim olsun Kazdığın kuyuya kendin düştün şimdi Şu koskoca dünyada kalbim yalnız senindi…

Afşar beylerinde gördüm bir güzel Kozan ovasından çeker göçünü Kadir mevlam öğmüş kendin yaratmış Sırma ile karıştırmış saçını Göremedim altınından tuncundan Öpemedim dudağının ucundan Gözlerin sevdiğim senin ucundan Üç beş sene bekleyeyim haçın’ı Sabahleyin kalkar kendini öğer Altın saç bağların topuğun döğer Sade kaşlarıyla gözleri değer Acem ülkesinin taht-u tacını Karac’oğlan der ki oynadım güldüm…